17.yüzyıl Osmanlı Devleti için parçalanışın, dağılışın ve
çöküşün başlangıcıydı. Her alanda artık devlet halkına yetememeye, batıda
başlayan yenilik hareketlerine yetişememeye başlamıştı. Devrin vezirleri deyim
yerindeyse kendi çorbasına bakmaya başlamış, padişahlar ise tecrübesiz
oldukları ve yanlarına aynı düşünceden vezir bulamadıkları için tutunamamıştır.
Hal böyle olunca da küffar durumu fırsat bilmiş ve devletin yaralarına iyice
yüklenmiştir.
17.yüzyılın yenilikçi ilk padişahı Sultan II. Osman yani
‘Genç Osman’ dır. Bu lakap ona henüz 12-13 yaşında padişah olduğu ve 18 yaşında
vefat ettiği için verilmiştir. Dediğimiz gibi II. Osman devletin ilk
ıslahatçılarından sayılır. Ordudaki ve yönetimdeki eksiklikleri ve yanlışlıkları
görmüş ve müdahale etmek istemiştir lakin destekçi bulamamıştır. Ve kendi
askerleri tarafından acımasızca boğulmuştur.
Genç Osman 3 Kasım 1604 de İstanbul’da sarayda doğmuştur.
Sultan Ahmed’in oğludur, babası öldüğünde geleneklere göre onun tahta çıkması
gerekirken bu konuda kaideler değiştirilmiş, Sultan Ahmed Han kardeş katli
yasasını kaldırmıştır. Şehzadeler artık sarayda yetişecek ve kafes denilen
yerlerde belki bir ömürlerini geçireceklerdi. Böylece şehzadeler arasında taht
kavgası bir süre olsun engellenmiştir ancak bu sefer de tahta çıkacak
şehzadelerin akıl sağlıklarında sorunlar ortaya çıkmış, 50 yıl kafeste yaşayan
şehzade kılıç kuşanma töreni için kafesten çıkarılırken öldürülmeye gideceği
korkusunu yaşamıştır. Nitekim Sultan Ahmed’in kardeşi Mustafa da akıl sağlığı
yerinde olmayan şehzadelerdendi. Abisi ölünce tahta gelenek dışı olarak geçti
ve tahtta 3 ay gibi kısa bir süre kaldı. 3 ay sonunda tahttan indirilerek
yerine II. Osman tahta geçti. Genç Osman atikti, tez canlı ve yenilikçilikten
yanaydı. Bu yüzden kısa sürede yeniçeri ağaları ve devlet erkânından bazıları
bu durumdan homurdanmaya başladı.
Genç Osman annesi tarafından iyi bir tahsil gördü. Birçok
ecnebi ve doğu lehçesini öğrenerek tercümeler bile yapmıştır. Büyük atası Yavuz
Sultan Selim Han gibi saray dışından evlenerek geleneklerde değişikliğe gitti
zira Fatih dönemine kadar saray dışından evlilik yapılırdı ancak Sultan
Selim’den sonra bu gelenek unutulmuş idi.
Genç Osman tahta çıktığı sırada Osmanlı İran ile savaştaydı.
Genç Osman durumu analiz ederek yapılacak barışın devlet menfaatine uygun
olduğunu gördü ve kısa süre sonra barış sağlandı. Genç padişah yönünü batıya
çevirmişti artık ve dedeleri gibi şanlı bir sefer için hazırlığa başladı.
Bir süre sonra Osmanlı-Lehistan arasında husumet çıktı ve
iki devletin arası açıldı. Genç Osman sefer kararı aldı ve ordu Hotin Kalesine
doğru yola çıktı. Sultan da arkalarından yola çıktı.
Avusturya da Lehlere destek vererek güçlü ve yeni bir ordu
oluşturmaya çalıştılar. İki ordu Hotin’de karşı karşıya geldi. Yeniçeriler
kaleyi kuşatmaya başlasa da kendilerini savaşmaya vermedikleri ve isteksiz
oldukları için savaş ve kuşatma kesin bir sonuca ulaşamadı. İki taraf anlaştı
ve sefer sona erdi.
Sefer sonunda genç padişah ordunun isteksizliğini görmüş ve
bunun nedenlerini araştırmaya başlamıştı. Paralarının az geldiğini düşünerek
hesapları kontrol etti lakin eksik değil fazlalık olduğunu gördü. Kıdemli
yeniçeriler şehid olan askerlerin paralarını kendi defterlerine aktarmışlar
böylece haksız yoldan para kazanmışlardı. Sonunda askerlere ödenen ek maaşları
kesti, böylece askerlerin ona olan homurdanmalarını arttırdı ve askerler artık
bu genç padişahı istememeye başladı.
Bunun üzerine yapılmaya çalışılan yenilik hareketleri de
askeri ve yönetimi rahatsız etmişti. Sultan artık yeni ve modern bir ordu
kurmanın zamanı olduğunu anladı ve Anadolu’ya asker toplamaya gitmek istedi.
Bunun için de Lübnan’da çıkan bir isyanı bahane etmek istedi lakin devlet
büyükleri küçük bir isyan için padişahın gitmesine gerek yok diyerek engel
oldu. Padişah bu seferde hacca gitmek istediğini söyledi lakin buna da karşı
çıkıldı. Şeyhülislam ve vezirler caydırmaya çalışsa da padişah kararlılığını
belli eder ve hac hazırlıkları başlar. Şu da bir gerçektir ki o zamana kadar
hiçbir padişah hacca gitmemiştir.
Hazırlıklar yapılırken sinsice plan yapan yeniçeri ağaları
padişahı ortadan kaldırmak için harekete geçer. İsyan başlatıp saraya girerler
birçok devlet adamını kılıçtan geçirirler. En son padişah kalır onu da alıp
Yedikule zindanlarına götürürler. Padişah ağaları caydırmaya çalışsa da
başaramaz yeniçeriler padişahın boynuna kement atar. Padişah kementten kurtulur
bir kement daha atarlar ondan da kurtulur en son hepsi birden padişahın üstüne
atlar ve genç bahtsız padişahı oracıkta boğar öldürürler.
Genç Osman aklındaki yenilikleri belki yürürlüğe
koyabilseydi devlet yapılanması yeniden düzene girebilirdi lakin devlet bir
süre daha çöküşe devam eder. Sultanın vefatıyla Anadolu’da Celali isyanları
yeniden başlar, ülke tekrar karışır. Tahta da 4 yıl önce indirilen Sultan
Mustafa geçer. 1 yıl sonra yeniden tahtan indirilir ve yerine Sultan IV. Murad
tahta geçer. Devletin yeniden rahatlayacağı ve refahı bulacağı yıllar Sultan
Murad’ın yönetimi eline aldığı yıllar olacaktır. Allah hepsinden razı olsun.
Cihan padişahlarını anlatmaya devam edeceğiz esen kalın…
Recep Gürler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder